Kulüp Başkanımız Abdurrahman Saruhan, Yalçın Granit, Mehmet Baturalp, Nedret Uyguç ve Doğuş Özdemiroğlu’nu yetiştiren Darüşşafaka’nın altyapı yatırımının bir tercih değil, sorumluluk olduğunu söyledi.

Köklü tarihi ve başarıları ile Türk sporunda önemli bir yere sahip olan Darüşşafaka Spor Kulübü geleceğe yatırım yapmaya devam ediyor.

Başkanımız Sayın Abdurrahaman Saruhan, Bloomberg HT’deki Oyunun Hikayesi adlı programda Emin Çağlar’ın konuğu oldu.

Genç yaşta köklü bir spor kulübüne başkan olması ile ilgili konuşan Abdurrahman Saruhan, “İkna olmaktan ziyade cesaretlendirilmek diyebilirim. Ben 1999 yılında Darüşşafaka Eğitim Kurumları’na girdim. 23 senedir Ayhan Şahenk Spor Salonu’nda hemen hemen her maçı takip ederim. Benim için önemli bir tutkuydu Darüşşafaka Spor Kulübü. Darüşşafaka da hem gençlere hem de emeğe değer veren bir camia. Sekiz senedir yönetim kurulunda bir çalışmam vardı. Herhalde camiada bu takdir gördü ve başkanlık görevi bana devredildi” açıklamalarında bulundu.

Darüşşafaka Spor Kulübü’nün yapısı hakkında da bilgiler veren Saruhan, “Darüşşafaka Cemiyeti, 160 yıldır bu ülkede, eğitimde fırsat eşitliğini yaşatıyor. Darüşşafaka Spor Kulübü’nü de yaklaşık 110 yıl önce Darüşşafaka Cemiyeti’nde yetişenler kurdu. Aslında iki farklı tüzel kişilik, iki farklı genel kurul ve yönetim kurulu yapısı, iki farklı bütçe… Bunu niye söylüyorum; bugün dahi, bir Darüşşafaka Cemiyeti gönüllüsü, yaptığı bağışın Darüşşafaka Spor Kulübü’ne gidip gitmemesi ile ilgili bir şüpheye düşerse, biz bu mesajları doğru verememişiz demektir. Bunu çok önemsiyorum. Buradaki mali yapıların birbirinden bağımsız olduğunun bilinmesi lazım” dedi.

EN ÖNEMLİ SERMAYEMİZ İNSAN KAYNAĞI VE MARKA İTİBARIMIZ

Başkanlık sürecinde kendisine verilen destekten de bahseden Abdurrahman Saruhan, “Yönetim kurulunda uyumlu bir ekip çalışmamız vardı. Sadece son başkan (Ümit Başkırt) değil, daha önceki başkanlar ve yönetim kurullarındaki insanlar da ne zaman arasam hemen destek alabildiğim insanlar. 108 yıllık bir spor kulübü. Sadece basketbol değil; masa tenisi, satranç, dans branşlarında olan bir spor kulübü. Bu bilgi birikimi çok kıymetli. O yüzden en önemli sermayemiz insan kaynağı ve markamızın itibarı diyoruz” ifadelerini kullandı.

Başkanlık sürecindeki hedefleriyle ilgili de açıklamalarda bulunan Saruhan, “Aslında ilk akla gelen sportif başarı ama sportif başarı öngörülebilir hedef. Bizim için sportif başarılar kadar bunun sürdürülebilir olması, mali bir disiplinle elde edilebilmesi ve fair-play çerçevesinde… Biz değerleri olan bir kulübüz. Her başarı bizim için kabul değil yani. Nasıl kazanırsak kazanalım düşüncesi bizim düsturumuza uymuyor” şeklinde konuştu.

BİZİM ÖZ KAYNAKLARIMIZA DÖNMEMİZ LAZIM

Bu yönetim kurulunda ve şahsen hedef edindiğim, altyapı ile ilgili bir misyon var. Kur krizi ve pandemi koşullarıyla gördük ki taşıma su ile değirmen dönmüyor. Bizim muhakkak öz kaynaklarımıza dönmemiz lazım; bu ülkenin gençlerine yatırım yapmak zorundayız. Özellikle Darüşşafaka gibi Yalçın Granit’i, Mehmet Baturalpi, Nedret Uyguç’u ve Doğuş Özdemiroğlu’nu yetiştiren bir camia için bu bir tercih değil, sorumluluk. Biz de bu sorumluluğu üstleniyoruz. Bunun bir heves değil, uzun soluklu, zor ve çetrefilli bir yolculuk olduğunu biliyoruz. Bilimsel yöntemlerle yapmaya özen gösteriyoruz. Psikoloğundan diyetisyenine, bireysel antrenörüne kadar… Altyapıda da çok ciddi maliyetler var. Ben insanların bu koşullarda altyapıdan feragat etmelerine anlam verebiliyorum ama bizim burada çok ciddi yol arkadaşlarımız var ve eğitimde fırsat eşitliği, sporda fırsat eşitliği dedik. Bizim bugün Anadolu’dan getirdiğimiz yetenekli çocukları biz sporcu evimizde konaklatırken, Cent Koleji de onlara eğitim imaknı veriyor. Yine Nadir Gold İstanbul Basket (TB2L takımı), bizim oyunculara süre veriyor. Onları pilot takım yaptık. Orada basketbolun altyapılarına önem veren çok değerli insanlar var. Biraz gönül işi bu altyapı ve uzun vadeli bir motivasyon işi. Biz de açıkçası kendimize başarı hedefi olarak bunu aldık diyebiliriz. Bugünlerde kazandığımız sportif başarılar konuşuluyor. Bizim bir 25 sayı geriden gelip kazandığımız Galatasaray maçımız var. Ama o gün o maç kadar sahada olan Ege Özçelik bizi heyecanlandırdı açıkçası. 2003 doğumlu bir kardeşimiz. Yedi yıldır altyapılarımızda ve ben o kardeşimi milli takımlarda oynayacağını görebiliyorum. Bu çok ayrı bir motivasyon yani. Çok büyük bir mutluluk bizim açımızdan” dedi.